Şubat 11, 2010

birine güvenmek..

Birine güvenmek...
Sessizce yaranı gösterir gibi usulcacık..
Sırtını dönüp sereserpe uyumak sıcacık.. Orada olduğunu bilerek ve hissederek gitse(n) de orada olacağını..
Aydınlığın kadar karanlığını, doğruların kadar yanlışını da göstermekten çekinmeyerek..
Çok yorulmuştum, şu köşe başında dinleneyim arzusuyla elindeki bavulu arnavut kaldırımına bırakıp soluklanmak.. 
Sonra ayaklarındaki dermanı yoklayıp uzun soluklu yollara çıkmak..
Sesler kadar sessizliğe de ışıkla bakabilmek..
Bak, bunlar benim gözyaşlarım..Bak şunlar benim en boş tarafım..Ben en çok buradan acırım.. deyip öylece kalabilmek.. Başka bir şeye bürünmeye, gitmeye, yapay gülücüklere ve rollere gerek görmeden...
Yarın günün yeniden doğacağına, vakti gelince bahçedeki erik ağacının yeniden dal dal yeşil yeşil bahara duracağına olan inancı tüketmeden...
Birine güvenmek...
Sessizce yaranı gösterir gibi usulcacık..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder