Temmuz 20, 2012

aramızdaki en kısa mesafe

Bir çırpıda okunulacak ama etkisi bir çırpıda geçmeyecek bir dünyaya aralıyor kapıları Barış Bıçakçı.. 
Çocukluğun o yalın ama tumturaklı ara sokaklarına doğru adımlıyorsunuz, ardı sıra..  Ne zaman bir güldü, ne zaman büyüdü ikilemiyle birlikte süzülüyor sözcükler.
Süssüz yazmanın zorlu sınavını bu kitapla veriyor yazar: birden kendinizi o en eski haykırışta- çocukluğunuzda- buluveriyorsunuz..
Altını çizdiklerim:
"Güneş, Saydam Caddesinin üzerinde kimsenin gülmediği bir şaka gibiydi.."
"Bir tanıdığın selamı gibi geçiyordu sokaktan simitçi.."
"Sanki bu dünyada ne olduysa siz yokken oldu bayım!"
"Bir nehrin uykusu geldi de kıvrılıp uyudu hava kararınca.."
"Anne ben İngiltereye gidiyorum!" diyor evden çıkarken. "İyi yavrum, güle güle git!" diye yanıtlıyor onu annem. Arkasından ekliyor: "Fazla gecikme!.."
"Hiçbir şey göründüğü hatta yaşandığı gibi değil; her şey hatılandığı gibi."

hazin..

Sesine kırlangıçlar konan çocuk,
Ürkütmeyeyim diye kanatlarını
Hiç büyümedi..

Temmuz 19, 2012

terliklerim..

Sabah; bu güne değil de ilkgençliğimin bir sabahına uyanış..Kayahan çalıyor teypte: Alınma Ağlıyorsam.. Teypte, milyon kere sarmış ve aynı kere çatalın arka ucuyla yerine dolanmış bir kasetin zamana meydan okuyuşu çalıyor..
Mutfakta kahvaltı hazırlıyorum.. Annem az sonra elinde pazar çantasıyla, ter içinde geliyor.. Çayın tıkırtısı ve yapılan akıtmanın kokusu, yüzünü yıkıyor sanki; dışarının kirinden pasından.. Anne anne gülümsüyor. Pazar çantasından ille yer elması çıkıyor: "Mina sever"..
Cennetin içindeki evin bahçesinde çay kaşığı şıkırtıları içinde tadından yenmez bir ilkgençlik sabahı..
Elbet biliyorum ki aynı günün gecesinde dışarı çıkma izni alamayan ruhum,ablamın yardımıyla odamızın penceresinden ev terlikleriyle ilk aşkına koşacak.. Kucak dolusu sarılışa, ağız dolusu gülüş eşlik ederken; yağmur da duramayacak sulusepken ıslatacak sırılsıklamları, çırılçıplak korkusuzları..
Evet, korkusuzların yağmuru yağacak her bir kareye zerre zerre..
Ne zaman ki korkmayı öğrendik,
Ne zaman ki giyindik, sevdiğimize giderken; terliklerimiz evde kaldı..
O gün büyüdük...

pupa yelken!!

Ömrümün faresi,
Sana bir haberim var, batmadı gemim..
Derin denizlere doğru pupa yelken..

Temmuz 12, 2012

oyunbaz..

Müzik sustu oyunbaz, hiç dinmeyen ıslığı sustu, en sevdiğim şarkının..
Saklandığı yerde bulunamayan, kaçtığı yerde yakalanamayan bir çocuk oldu gidişin..
Oyunlar eksik, çocukluğum yarım kaldı...

Temmuz 08, 2012

"bir" cümle kaldı desem yeridir..

Sen bir düş'tün..
Tüm geçirgenliğiyle evrenin, tüyden hafif..
yüreğime düştün..