Haziran 03, 2016

"yağmur her zaman yağmaz"

Şehirde aksam kosturmacası.. Benim ayaklarim ahenkli bir yürüyüs icinde..

Bazen ne çok karariyor gün.. Önündekini görmez oluyor insan.. İletişim çağinda kendiyle iletişime geçemeyen kalabalıklar içinde bir küçük ucubeye dönüyor. Sokakta oynayan çocukların neşe saçan sesi, kocaman bir binayı tırmanışa geçen sarmaşığın cesareti; onca karmaşaya, akan ırmağa ragmen orada öylece duran yüzyıllık çınarın heybeti; gittikçe uzaklaşan bir tren gibi küçülüyor zihnimizin cam kenarından.. Bağlarımızı giderek unuttuğumuz bir yolculuğa valiz hazırlıyoruz. 

Yol kalabalık, bir an duruyorum. Önümde ahşap bir kafesin icinde iki beyaz kanarya.  Bir çırpınış ki, kör olsan görür, sağır olsan duyarsın.. Canhıraş çığlıklarla kendilerini yerden yere atıyorlar,  çıkma uğraşı belli ki.. Bi uçumluk canıyla hayallerinin ahşabından bir kafeste tutsaklığa çare arıyor kanarya..

Duraklıyorum,hayallerarası bir istasyonda.. Hayaline bürünmüş onca aldatmaca arasında alacalı bir rengi gökkuşağına devşirirken.. Bir ümitvar uçuç böceği havalanıyor mavi atlasa..

Daldaki meyve için de, sağanak altındaki yolcu için  de "yağmur her zaman yağmaz" biliyorum.

Hayaller sandığımız kafesini  kırıp göğsün, uçmalı gökyüzünün  engin maviliğine ..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder