Şubat 06, 2013

içinin şiirini yitiren insan

**portatif bir hayat/katlanılabilir**y.odabaşı
 
Görüyorum üşüyorsun...
 
Isınmak için ölesiye sarındığın fildişi kulelerin, maskelerin, süslerin sadece önünü görmeyi engelliyor o kadar..
 
İçinin canavarını doyurmak için saldırıyorsun alışverişlere, televizyondaki renk renk beden beden dizilere.. Giderek büyürken çaresizliğin, tekdüzelikte daha bir hız kazanıyorsun;kaçabilmek için kendinden.. 
 
İzlenilmeye ne kadar açsın, şaşkınlık verici.. Bir günde bilmemkaçyüz takipçi vaad eden linklerin çokluğu iç gıcıklayıcı.. O kadar yoksulsun ki, hiç tanımadığın insanların üstünden elde edeceğin skorlarla tamamlamaya çalışıyorsun azlığını.. Sayılara düşkünlüğün söyleyecek sözün olmadığından mı?
 
Parçalana parçalana yeni bir organizmaya dönüşüyorsun, içinin aynasına bakmayışın ondan.. Hırslarınla yaktığın köprüler geride kaldı, başkasına hazırladığın hançerler döndü dolaştı senin sırtına saplandı. Özünle aranda büyüyen uçurum köprüsüz kaldı.
 
Ömrün,iki yakası biraraya gelmeyen bir fermuarın ayazında daraldı.. Ne yana dönsen öbür yanın karanlığa daldı..
 
İçinin şiirini yitirdin ya, o gün bu gündür hiçbir öykü seni içine almadı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder