Aralık 24, 2009

Mor Mürekkep'ten

"Söz uğruna hayatı bir yalan gibi yaşadık. Ne kadar yalancıydık. Kurduğumuz oyunlarda oysa, her şey ne kadar inandırıcıydı.
Aşktan bahsettik, aşkı tanımıyorduk.Öldük, ölmüyorduk. Sadakatten söz ettik, sadakati bilmiyorduk. Sevdik, aslında sevmiyorduk. Aldık, veriyorduk; verdik, alıyorduk. Söz yerini buluyordu sadece, iyi düşüyordu, uygun. İçimiz bir hoş. Habire büyüyorduk.
Kaç kez yeri geldi diye cümleler sarf ettik aritmetik sağlamlığı bol formüller doğrultusunda. Söz yerini bulsun da!
Söylemesek ölürdük.
İnanmadan söyledik, yine öldük."
Nazan Bekiroğlu'nun Mor Mürekkep kitabından

3 yorum:

  1. söyleme zorunluluğumuz var her nedense. oysa söylemek, söze dökmek yerine yaşasak, en azından denesek...

    YanıtlaSil
  2. bu arada senden sonra uğradığım blog ve yazı üstüste iyi geldi. vaktin olursa okumanı isterim...

    http://evrimdisi.blogspot.com/2009/12/yedi.html

    YanıtlaSil
  3. habire büyüyor, habire fark ediyoruz... yaşamaya doymuyoruz. o yüzden öldük ve ölmüyoruz...

    çok anlamıydı, teşekkürler...

    YanıtlaSil