Aralık 04, 2010

daha bir istanbul..

Aşk, çoğalmak demektir ya en çok; seninle gittikçe kalabalıklaşıyorum..
Bir İstanbul sabahı gibi gözlerin; onca şiirin içinden geçiyor, ıslanıyorum..
Gün, bir film karesi gibi başlıyor daha sabahın ilk ışıklarıyla, sağanak olup yağıyorum..
Sonra bir vapur dumanının sıcak soluğunda dalgalanıyorum..
Bir trenin puslu camına koyduğumda başımı, o tarihi istasyonda sallanan elin berraklığında nefes alıyorum..
Tren, hayat içre yol alırken, Garbarek'in sesi kareye yerleşiyor..
Yol boyunca, binbir yüzlü kentin, binbir renkli perdelerini izliyorum..
Azize Hanım(!), yemeğini yapmış, oturmuş televizyonunun karşısına, kocasını bekliyor.. Sevda(!) çok sevdiği kedisinin izinde, camlardan sarkıyor.. Ve daha niceleri..
Düşünüyorum..Nice ev yaşıyor kadınlardaki ve nice kadın yaşıyor evlerdeki. 
Sen,her daim içimdeki..
Seninle İstanbul olmayı seviyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder