Ekim 03, 2013

demir kapının ardından


Kan ter içinde uyanışım; gecenin tam üçünde..
Masalından kovulmuş bir kahraman gibi yıkık, parçaları eksik bir yapboz gibi yitik..
Yapış yapış bir mutsuzluk içinde;
Hani "Mutsuzluk uzun sürmez"di.. Öyle yazıyordu kitaplar.
Kitapların yazmadığı: mutsuzluk, insanın teninin rengini, terinin kokusunu değiştirirmiş.  İlelebet bir his bozukluğuna dönen astigmatmış.
Mutlu olmak için nasıl ki varlığın yeterse; şairin beklediği yerde; "yokluğun cehennemin öbür adı"ymış..
 
Yüzün yüzüme dönük, bana bakıyorsun. Aramızda parmaklıklar var. Ellerin boş, ellerimin arasında yüzün; ne çok kilo vermişsin. İyi değilim, diyorsun.. İyi değilim.. Suskun çocuklar geçiyor gözlerinden.. Demir kapı kapandı kapanacak; seni burda çok tutmazlar derken görüş bitiyor.. Gözlerim gözyaşları ülkesi, yüreğim delik deşik..
 
Kan ter içinde uyanışım; gecenin tam üçünde..
 
Göğümün rengi, neşesi, sesi, nefesi..
Olmadığın yer yedi kat yerin dibi, düşlerin en izbe hapishanesi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder