Eylül 25, 2013

nefes'siz

Mutluluk; o en çok aksiyle var olan yanılsama..
 
Mutsuzluk gelip tahta oturduğunda "mutluydum ben" dediğimiz köprüden önce kaçırılmış tüm çıkışlar..
Tedavülden kalkan para, modası geçmiş urba, ayağı sıkan kundura gibi kalakalındığında yolun tam ortasında; ne yapmalı..
 
İtfaiye, hastane, belediye mi aranmalı; ruhun tesisatına kim bakmalı?
 
Öyle bir tortu ki mutsuzluk, tüm duyuların üzerine özenle yerleşiyor. Görme bulanık, duyma yarım yamalak, dokunma yalnızca buz, koklama bir burun direği sızlaması, tat alınamaz bir bulamaça dönüyor  yaşamak.. Bütün yaşamsal damarlarınızın üzerine çökmüş ağır bir tortuyla nefessiz kalmak; yaşamak..
 
Mutluluk; o en çok aksiyle var olan yanılsama..
 
Bu sefer başka; ben mutluydum değil; ağız dolusu "ben mutluyum" diyerek haykırdığım göğe bakma durakları şahit ki yaşadım, iliklerime kadar..
 
Açmadım, kokmadım, uçmadım onsuz bir yerküreye..
 
Şimdi, bildiğim bütün doğruları unutur gibi unutuşum yürümeyi; o diye...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder