Mayıs 22, 2016

ve beklenen haber geldi!!!

Yağmurlu bir Bursa akşamüzeri..
Günlük rutininde en pazarın..
Arayan Asil; şevkat dolu sesiyle "aramızdasın; bu yıl jam'de birlikteyiz" diyor...
Kalbim güp güp.. Dudaklarının arasından çıkan "a ra mız da sın" cümlesi öyle uzun, öyle sihirli ve yürek titretici ki..
 
Son iki üç aydır yaşamım solmuş çamaşırlar gibi çünkü.. Alışkanlıkların sararttığı fotoğraflarımda bir türlü görünmeyen gökkuşağı.. Üst üste gelen hastalıklar... Yol değişimini işaret eden çok sayıda yol levhası ama kolay kolay değiş(tirile)meyen yaşam şartları..
 
Aramızdasın, dedi Asil.. Ben yağmura bıraktım kendimi.. Yağmurlu şehrin kokusunu içime içime çektim. Işıklar hep yeşil; ağaçlar hep çiçekliydi.. Yağan yağmur çıkacak olan gökkuşağını haber ediyordu.. Niyetin bereketi.. Radyonun düğmesine dokunan parmaklarım çalmakta olan şarkıyla irkilen ruhum!
 
"Belki şehre bir film gelir, bir güzel orman olur yazılarda
İklim değişir, akdeniz olur; gülümse.."
 
Değişmesi gereken bir iklime niyet edişimle attığım tohum; bu gün bana meyveye duran bir badem ağacıyla dönüyordu.. Yalnızca dokunulduğunda kokusunu veren fesleğenler gibi yüreğime dokunuyordu.
 
Gülümseyerek döndüğüm evimin önünde bir an bir bekleyiş.. Her gün üzerinden geçe geçe yabancılaştığım paspasımın üzerindeki not: to be or not to be!
 
Evet; gülümseyerek, yürek kıpırtılarıyla, çiçeğe durmuş bir badem ağacı heyecanıyla yol'a niyet ediyorum..
 
Sayılı günler kala, iklimin değişeceğine dair umudu emziriyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder