Ocak 27, 2012

cin treni

Bana hiç kimse polisiye roman okutamaz, diye büyük bir laf edersen; kendini böyle bir trende bulabilirsin işte..
Hakkında yazılan hiçbir yazıyı okumadan; sadece Rıza Kıraç'ın birkaç satırıyla çıktım yola..
 "Zamanın neresinde olduğunun hiçbir önemi yoktu,uyumak istiyordu,derin bir uykuya dalmak,uyandığında küçük bahçesi denize bakan evin kapısından dışarı çıkmak,çıplak ayaklarıyla çimlerin üstünde yürüyerek bahçenin en ucundaki salıncağa oturup,gözleri denize bir yaklaşıp bir uzaklaşsın istiyordu.."
Elimden tutan cümlelerle sözcüklerden bir yolculuğa çıktım..  Herkesin herkesten şüphelendiği bir hayatta, toprağa atılan güvensizlik tohumları tüm evreni saran elle tutulamayan, gözle görülemeyen bir yutucu bir atmosfer oluşturuyor.. 
Ard arda gelen cinayetler yanında, birbirine ulanan soru işaretleri bir tarafta; kitabın en sevdiğim kısmı yaşama karşı verdiği mecaz yükü... Günümüzde cin olmadan adam çarpmaya çalışanlan yeni insan türünü gözler önüne sermesi.. Çünkü bu kalabalıkta, kirlilikte ve yapışkan çaresizlikte, cin olmayana yer yok o trende..
İyi ki dışardayım.. 

1 yorum:

  1. Bana da kimse polisiye roman okutamaz diyenlerdenim ama sen diyorsan okurum hayatım. Hemen sepetime ekliyorum. Teşekürler, seni bulduğuma o kadar seviniyorum ki....

    YanıtlaSil