Ocak 04, 2012

sığınaklarım

Kocaman bahçeyi, tüm ihtişamıyla koruyan yüce çınar.. Çocukluğun yanılsamalı algısı mıydı onu gözümde yücelten, yoksa dallarına tırmandığımda her şeyin hızla gözümde küçücük kalması mıydı bilmiyorum.. Kederin en koyusu, sevincin en derini onun dallarında paylaşılırdı. Masa altına saklanırken yaşıtlarım, ben kendimi yakalamak için ona tırmanırdım. Bilirdim, uzaklaşsam da özümden dal dal, hızla çiçek çiçek beni hatırlatandı.. Aşağıda bir hayat akıp giderken, orada hiçbir yerin tam ortasında bir çığlığı susar, bir suskuyu haykırırdım.. Her bedene uysun diye hüznüm, ille onun yağmurlarında yıkanırdım.. İnsanların gözleri mermi doluydu, acırdım. Yaramı dallarında yalardım. Çocukluğum, önce kendine batmış bir gemiydi.. Denizi, karası, kıyısı ben.. O batıklar, yıkıklar arasında yine onun dallarında şölen sofraları kurardım. Çocuktum, üstüme vazife olmayacak kadar ufacıktım.
Ben en çok kendime sığınaktım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder