Kasım 27, 2011

senin'le

Senden önce, bir diş ağrısıydı yaşamak.. Bir an önce dindirilmesi gereken bir ağrı, bir ağır kanama..
Hiç açılmamış bir kapının kilidinin döndüğü tozlu odada, rengi görülmemekten solmuş bir eşyaydı orada... Şairin* dediği antik'acılar sokağına bile çıkamayan bir iç acısı, durmaksızın yaralanma..
Yüzümü yıkadım, silkindim tozlarımdan.. Anladım, hiçbir acı antik değildir bu yaşam çıkmazında.. Acılarımı sevdim, umut umut filiz verdiler yeni başlangıçlara..
Bir sabah gün doğumunda uyandım, saçlarımı topladım.. Artık görülmesi gereken çok şey vardı çünkü hayatta..
*sunay akın

1 yorum: