Mayıs 21, 2011

ve keder..

Bir kere daha anladım, yollar uzun ama gözyaşları daha uzun ve sonsuz..İnsanı hızla andan uzaklaştırıyor ve sanki sonu gelmeyecek bir yolculuğa çıkarıyor..
Aşkın aydınlığı gözlerden silinince, yaşamın ışıkları kapanıyor. Sandalyeleri, üzerine ters çevrilmiş bir masanın hüznüyle kalakalıyorsunuz.
O, defterinizin arasında kalan çiçek kurusu bile sizden daha çok sevinç yayıyor koklayan yeryüzüne.. İliği kemiğinden çekilmiş,sıskacık bir bastona dönüveriyorsunuz. Artık işi, ayakta tutmaktan öteye gidemeyen..
İçinizin dalgaları vuracak bir kıyı bile bulamıyor.. Ruhunuz "kör kuyularda merdivensiz" kalmanın ezgisinde bir nakarata takılıyor. Asıl şarkı, zamana esir kaybolup gitmiş, geriye anlamsız bir tekrar, kullanılıp kenara atılmış bir çizik plak..
Anlıyorsunuz..
Keder, nem gibi bir şey.. Bütün duvarları sinsice kaplıyor. Siz onu anca duvarlar kabarmaya başlayınca görüyorsunuz. Mayalanıyor insanın içinde ve aslının çok ötesine gidiyor.. Üzümün şaraba, sütün yoğurda dönmesi gibi değil, içinizde susuz kalmış bir ayçiçeği tarlası; günebakarken kuruveriyorsunuz..
Fotoğraf: Rengim Mütevellioğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder