Eylül 26, 2010

Kaldım,dedi, Mina..

Göğe bakıyordu Mina, göğe bakma durakları beklemeden..
"Nerdeydin bunca zamandır?" diye sordu ses..
Mina, uzaklara diktiği gözlerini döndü sese, güldü..Gözlerindeki buğu gül'dü..
"Ben, gitmelerin çocuğu;  karanlıkların emzirdiği derinlik; kaldım..
Önce korktum, kalmak her şeyden önce 'kendinde' kalmaktı çünkü.. Adım adım yaklaştım, gözlerime baktım. Eğildim öptüm usulcacık, yıkık sandığım alnımdan..
Sevmek(önce kendini), kalmakmış, anladım.. Sevmek durakları beklemeden durmak, kanatları beklemeden uçmakmış.. Bir gün her şey yalnızca bir buğudan ibaret olsa bile, sevmek bildiğin her şeyi yeniden yazmakmış..."

1 yorum:

  1. Pedaliza demiş ki:
    "Attığın taşın vurduğu nokta" değildir, birini sevmek..
    Atacağın noktayı bilmek... Oraya bakmak, orayı görmek...
    Ve atışını yapıp, "tam o noktaya" vurmaktır...
    Ve de;
    Vurduğun noktada durmaktır, sevmek!
    Üstelik, sevmek; tercihini yapmak, sözünde durmaktır.."
    Eri olmaktır sözün ki er kişi niyetine kılınabilsin namazın..
    Saygıyla,
    S'öz

    YanıtlaSil