
Elimizdeki koca sepetlere oburca bir şeyler doldurma uğraşımız bundan.. Ve zaman yutarken her şeyi annemizin elini yitirmişçesine korkumuz bundan. Çünkü o eli yitireli çok uzun zaman oldu.. Bir daha kimse tutmadı elimizi o yangıda.. Bir daha hiç kimse bakmadı bize, içimizin onulmaz kuyusuna..
Hiç kimseyi sahiplenemiyor, hiç kimsenin olamıyoruz belki o günden beri.. Hızla soğurken yüreğimiz, her şeyin kıyısında yaşıyoruz. Ne içinde, ne dışındalığımız, yabanlığımız, kendi yaşamımızın bile eğreti bir kıyısında soluk alışımız hep daha fazla kaybolmamak için..
Sen ve ben, iki geçmiş mahkumu; iki sınır tutsağı... Normalin çizgisinde nefes alamazken, bir yüzeye bir derine devinimlerimizle sarhoş geçiyor zaman.. Zaman yutuyor her şeyi.. Ne gerçekten seviyor ne de seviliyoruz aslında.. Yaşıyoruz çok şükür, diyoruz ama,bir kapının ağzında; ne içerde, ne dışarda; ayazda...
Herşeye rağmen içimizdeki çocuğu korumamız dileğiyle...
YanıtlaSil"Zaman yutuyor her şeyi.. Ne gerçekten seviyor ne de seviliyoruz aslında.. Yaşıyoruz çok şükür, diyoruz ama,bir kapının ağzında; ne içerde, ne dışarda; ayazda..."
YanıtlaSilBuruk ama leziz bir tat kaldı damağımda.
Teşekkürler,
Bettra
iyi bayramlar
YanıtlaSilsevgiler selamlar...
"Ben sana teşekkür ederim.." diyordu ya şair.
YanıtlaSilBen de o demde...
Yazılarını okumayı çok seviyorum.Hani aslında ilk kez gördüğün bir insan tanıdık gelir ya ; bu simayı hatırlıyorum dersin içinden ; düşünürsün bir süre ; kimdi ? kimdi bu ? ..
YanıtlaSilAma hiç tanımamış görmemişssindir aslında.
Herkesin özlemlerinden , ikilemlerinden , kırıklarından , beklentilerinden yazıyorsun ve bizleri okuyoruz sende.