Mayıs 06, 2010

yaşamlar ve matruşkalar


Yaşarken upuzun gelen anlar, zaman kervanına katılınca, küçüldükçe küçülür. Bazen bir anın yüzümüzde yarattığı esrik bir gülümseme, bazen yağmurla karışan birkaç damla gözyaşı…
Kimi anılar dayanıksızdır; güneş gördüm mü bir bakımlık, solar, rengi kaçar. Kimi acılarla beslenir, Anka kuşu gibi külünden yaratır kendini, asla unutulmaz.. Kimi sulusepken yağmurun altında hüzünle boy atarken inatla, kimi kırılgandır bir damla gözyaşıyla çeker,küçücük kalır..
Bazı yaşamlar upuzun bir yoldur, inişsiz-çıkışsız,acısız ama tekdüze.. gündüz de gece de aynı griliğin hakim olduğu bir kısır döngüdür.. bazı yaşamlar mevsimler gibidir..durmadan kendini tekrarlar.bazıları bir ışıktır, yakından bakamazsınız göz kamaştırır. Kimi, altın işlemeli içi boş bir kutudur, yaşam değerlidir ama içi asla dolmayan, beş para etmeyen koskocaman bir boşluktur. Kimileri bir oyundur. Saklambaç veya köşe kapmaca misali.. kendimizden kaçıp, kendimizi kovalar; kendimizden saklanır, kendimizi ararız..
Bazı yaşamlar ise, matruşka bebekler gibidir.. evet evet.. içinden hep yeni bir şey çıkan, “Bu son herhalde” dediğimiz anda hiç bitmeyen yenisiyle bizi şaşırtan matruşka bebekler….içiçe, hep beraber bir bütünü oluştursalar da , parçaları tamamlamadan ulaşamayacağınız bir gerçeği saklar..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder