Mart 08, 2011

ihitiyaç molası sona ermiştir..

Sevgili Mina,
Bu sefer beylik laflar etmeyeceğim, kısa ve öz konuşacağım..
İnsan, ne garip ki, hep bir an sonrasını yaşıyor, yaşarken bile planlıyor.. Dolayısıyla yaşanan, kurgudan ööteye geçemiyor çoğu zaman..
Seni ihmal ettim biliyorum, üzülüyorum. Çünkü sen hep burdaydın, içimde.. Beni bırakıp gidemeyeceğin tek yerde.. İşte o yüzden her akşam güneşin batışını izlemeyi erteleyerek eve döneceğim; unutmadan, güneş nasıl olsa yarın yine doğacak.. Uçup gidecek zaman ve kaybolacak..
Yüzünün silikleşmeye başladığı o yolüstü dinlenme tesislerinde, sıcak koltuğundan zorla uyandırılmış soğuk yüzlerden biri olacaksın sen de.. Nasıl olsa, bu insanları bir daha gör(e)meyecek olmanın rahatlığını taşıyacaksın makyajsız yüzünde ve ağlamaktan şişmiş gözlerinde..
Ben seni yazmazsam, sen sadece içimde kalacaksın Mina.. En sıcak kuytulukta..
Şimdi, yaşamın verdiği ihtiyaç molası bitmek üzere, sil gözlerini, ağlama..
Ben seni yazarak susturacağım, o en derin kuyuda..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder