Ekim 13, 2009

sırrı dökülmüş bir aynanın önünde

Hızla akıp giden zamanın içinde yerlere saçılan bilyeler gibi dağınık koşturuyorsun..
Durup da aynaya bakacak, denizin derinine dalacak vakti değil cesareti bulamıyorsun..
Yoğunluklarını ardı ardına sıralayışın ve hızla savruluşun bundan.. Kendini dinlememek için kulak verdiğin ritmler, kendini görmemek için baktığın sığ denizler bundan.. Sırrı dökülmüş bir aynanın tam önünde gözlerin ve yüreğin kapalı nefes nefese kalışın da..
Havanın zifrinde girdiğin evin ve odanın patlayan ampulü bir rastlantı değil.. Karanlığı seviyorsun sen.. Aydınlıkta görmeyi istemediğin, yüzleşmeyi seç(e)mediğin bir sen daha var senden içre..
Çiçek çiçek göçüşün bundan..
Çığlık çığlığa zamanların dilsiz küçük çocuğu, gelme artık ardımdan..
İnsan önce "kalma"yı bilmeli gitmeleri bildiği kadar..

2 yorum:

  1. Erkek: Tek bir şey...hadi ağacın oraya kadar yarışalım
    Kadın:Olur.
    Erkek:Peki kazanan?
    Kadın:Mmm.. kazanmak şart mı?
    Erkek: Boş ver uzat elini.
    Kadın: Önce sen.
    Erkek: İkimiz aynı anda uzatalım mı?
    Kadın: Olur.

    YanıtlaSil