Ekim 05, 2009

"aritmetik iyi, kuşlar pekiyi"

Bu gün hafif bir yazı yazmak istiyorum..
İçinden dehlizler, derinler,mesafeler geçmeyen..
Telgrafın tellerine kuşlar kondurmadan, sarsmadan, suya sabuna dokunmadan..
Mesela günümü anlatayım size.. Kalabalığın tam orta yerinde camdan dışarı süzülen çığlık çığlığa tek bakışın bana ait olduğunu söylemeden..
Ya da kadın kadına sohbetler arasında verilen kek, kurabiye tarifleriyle vıcık vıcık bir kıvamda yeni öğrendiğim tarifleri paylaşayım..Siz mercimek çorbasını bol karabiberli sevenlerden misiniz, sevmeyenlerden misiniz?
Sonra trafikte sararan yapraklarıyla baştan ayağa taçlanan güz çınarını görerek yeşil ışığın yandığını ve mutlaka bir yere hızla yetişmekte olan arkamdaki arabanın korna sesiyle uyandığımı asla söylememeliyim.. Suçun bende değil, yaprak yaprak içime şiirini işleyen güzde olduğundan hiç bahsetmemeliyim..
Teypte Edith Piaf çalmamalı kesinlikle, kapıyı anahtarla açmayı sevmeliyim..Düşlerin kilidini üstünde unutarak..
Sonrası aynı senaryo.. Sen, ben,o ve diğerleri.. Bir mış gibi yapma, bir koşuşturma, ruhundan uzakta kalma.. Duvarlar sonra kat be kat artarak,önce kendimizle sonra her şeyle,aramıza giren.
Sonra yemek masası,günün nasıldı, işyerinde her şey yolunda mıydı, tuzu uzatır mıydı,annesini sen mi aramalıydın o mu arasındı...
..........
Keyifli bir yazı yazmak istiyordum oysa, hafif, içinden kalpler çıkan pembe kutular kadar..
Neden Edih Piaf çalıyor peki; "aritmetik iyi,kuşlar pekiyi"..
Teybi kapatıp mutfağa gitmeliyim.. Kendime mercimek çorbası pişirmeliyim, bol karabiberli...

1 yorum:

  1. ben bol karabiberli sevenlerdenim, azıcık kimyon da ğister ama azıcık, edith piaf'a da hayır demem. öte yandan en son ne zaman kendimiz olabildik biz..

    YanıtlaSil