Eylül 25, 2013

nefes'siz

Mutluluk; o en çok aksiyle var olan yanılsama..
 
Mutsuzluk gelip tahta oturduğunda "mutluydum ben" dediğimiz köprüden önce kaçırılmış tüm çıkışlar..
Tedavülden kalkan para, modası geçmiş urba, ayağı sıkan kundura gibi kalakalındığında yolun tam ortasında; ne yapmalı..
 
İtfaiye, hastane, belediye mi aranmalı; ruhun tesisatına kim bakmalı?
 
Öyle bir tortu ki mutsuzluk, tüm duyuların üzerine özenle yerleşiyor. Görme bulanık, duyma yarım yamalak, dokunma yalnızca buz, koklama bir burun direği sızlaması, tat alınamaz bir bulamaça dönüyor  yaşamak.. Bütün yaşamsal damarlarınızın üzerine çökmüş ağır bir tortuyla nefessiz kalmak; yaşamak..
 
Mutluluk; o en çok aksiyle var olan yanılsama..
 
Bu sefer başka; ben mutluydum değil; ağız dolusu "ben mutluyum" diyerek haykırdığım göğe bakma durakları şahit ki yaşadım, iliklerime kadar..
 
Açmadım, kokmadım, uçmadım onsuz bir yerküreye..
 
Şimdi, bildiğim bütün doğruları unutur gibi unutuşum yürümeyi; o diye...

Eylül 23, 2013

ben...

Ben, Mina; Mina Karda...
Kimselerin içinde kimsesiz bir çocukluk masalı..
Uykusuz gecelerin, kanayan midelerin, vazgeçilen geleceklerin soğuk şiltesi..
En az kendine hoşgörülü, en az kendine sevgi'li, en az kendine değerli..
İmkansızlıkların, olanaksızlıkların, çoktan geçmiş di'li zamanların esiri..
Ben Mina, Mina Karda...
Hiç kimseye yük olmamak için en çok kendine ağır,  
Soğuk duvarların, yalnız hastane odalarının, içe akan gözyaşı pınarlarının dostu, en çok kendine düşman Mina..
Her gelenin getirdiğinin bin misliyle döndüğü uğrak...Yol..
Hiçbir zaman yuva olamayan evlerin yalnız kadını..
Sormuyorum artık sormuyorum; neden bu yazgı..
Dokunduğum her şey yalnızlığa dönerken; okunaksız bir olanaksızlık içinde kendimi terk ediyorum.
Bir daha kanmamak için gözümdeki ışığa...

Eylül 14, 2013

"başka türlüsünü yorgunum anlatmaya"

Kırılmış bir nar gibi vasıfsız kederler içinde..
Sözcükler yok, anlamlar kayıp; ışık bu zindana hiç uğramamış..
Bütün "neden"ler "çünkü"ler  tedavülden kaldırılmış; kocaman bir "sonuç" masanın tam ortasında açlığı emziriyor.
Sesini yitirdiğinde yüreğinin, tüm sesler yabancı..
Damdan düşmüş sevinçlerin ülkesinde bi garip kibritçi kız yüreğim..
Son kibrit çöpü sönmüş, sımsıkı tuttuğum ellerimde..