Ağustos 27, 2012

işte orası

Gözleri en uzaklara dikmenin ve sonsuz beklemenin insanı taş kestiği yerdeyim..

Ağustos 26, 2012

yoldan çıkmak

Trafik tıkanınca durup da beklememeli, şerit değiştirmeli insan.. Akan yöne doğru ilerlemeli..
Gitmeye kararlıysa eğer..
Hatta baktı kapandı bütün yollar, yoldan çıkmalı.. Arabayı bırakıp oracıkta alabildiğine koşmalı..
Çünkü gitmek isteyene kendinden başka hiçbir şey engel değildir..

göğe uzanan

Küçük, titrek ve ürkek
 Bir ardıç kuşu sevdam
Uçtu uçacak...

Ağustos 22, 2012

DERSU UZALA

Akira Kurosawa'nın "DERSU UZALA" sı bekliyordu uzun süredir. Bazı kitaplar gibi bazı filmler de bekler ya zamanını.. Zamanı geldiğinde ok yaydan çıkar ve merhem, ihtiyacı olan yaraya ulaşır. Anlık ağrıları kesmektense aşı niteliğindedir ve devrim yaratır..
İşte öyle bir insan Dersu.. Dünyada kaybedecek bir şeyi kalmayınca kendini ormanlara süren bir şaman.. Yaprakların dökülüşünden, sisin yoğunluğuna, yağmur sonrası ötmeye başlayan kuşlardan kopan ağaç kabuklarına dek ormanın gizli dilini çözen ve ordan biri Dersu..  Keskin gözleri ile görmez sadece, bir parçası olur doğanın..
Rusya'nın harita çizmekte görevli birliğinin yüzbaşısı ile Dersu'nun ormanda kesişen yolları; bizi çıkmaz sokaklarımıza götürür. Sadece o kadarına değil; bakıp görmeyen gözlerimize, suyumuzun ısındığını fark etmeyen tenimize, ruhumuzun zehirlenmesine seyirci kalan benliğimize..
Çünkü kendi yaktığımız ateşte kavrulurken; Dersu'nun, yüzbaşının-onun deyimiyle Kapitan'ın- evinde kendine ait olanı şöminenin ateşinde arayışı canlanıyor gözümde. Ve Dersu'nun unutulmaz sözleri: 
" Ben burda oturmak, tıpkı bir ördek gibi..İnsanlar kutularda nasıl oturmak?"
Hayallerinizin kül olduğu ateşe bakıp da aynı soruyu sorabiliyor musunuz siz, Dersu gibi ölmek pahasına ait olduğunuzu düşündüğünüz yere gidebiliyor musunuz?
Peki, bir ördek gibi, o kutularda nasıl yaşıyorsunuz?

Ağustos 21, 2012

gitmek ya da kalmak; ama arada kalmamak!

İnsan, gidebileceği ilk fırsatta gitmeli..Gitmek hala mümkünken, ardında bıraktığın yanına aldığından daha azken, yollar seni büyük bir iştahla beklerken..
Ama yalnızca bir tozlaşmaya dönmüşse gitmek, parçalara ayrılmış benliğiniz tek bir yere meyil etmişse, gözleri yatırıp da gerilere bir bekleyişi emziriyorsa gecenin gülibrişiminde.. Geriye bakılarak ileri gidilelemeyeceği cebe konulmalı ve tamamlamak için yele verdiğin yarını, kalmalı; kalınabiliyorsa eğer..

Ağustos 18, 2012

anlam

Bazen bahar gelir.Yaşam fışkırır kuruduğu düşünülen daldan.. Göğe bakılırak, dolunay beklenir. Yıldız kaymasa da itinayla dilek dilenir. Bazen insanın dileyeceği ne çok dileği vardır. Şarkılar başka güzel, şiirler daha bir derin ve anlamlı..
Ama en güzeli baharın, içinizde olanıdır..
Bayramın da...

Ağustos 16, 2012

elbet

Yavaş yavaş ve sakin sakin..
Arabanın hızıyla yok olan anlamlar ve kokular kendilerini yeni sulanmış bir fesleğen gibi bırakıverirler..
Arabadayken bir şeyin içinden geçersiniz ama yalnızca arabanın içindesinizdir.
Ama bisikletin her pedalı sizi yaşama daha çok yaklaştırır. Sesler, hisler, kokular, yüzler içinden ağır ağır geçerken; istemediğiniz her şeyi geride bırakırsınız. Yaşamın tüm kiri pası pedallarınız arasında, sizin belirlediğiniz hızda geride kalır..
En sevdiğiniz kitabın sayfaları arasından geçer gibi çeviriverirsiniz sayfalarını an'ın..
Ama elbet vardır bisikletli de olsanız; geride bırakamayıp, nereye gitseniz su gibi yanınızdan, aklınızdan bir an olsun ayıramadığınız..

keşke!?

Mesela..
Kaç gündür yanımda yük ettiğim şemsiyeyi eve bıraktığım gün yağmur yağmasa..
Ben gaza bastığımda kırmızı ışık yanmasa..
Kendimi ararken altından geçtiğim sokak lambası kapanmasa..
Mesela...
Ben aradığımda yorgunluktan sızmamış;
Ben geldiğimde, sen yeni gitmemiş olsan..

Ağustos 15, 2012

sanat mikser'in ardından

"Sanat Mikser / Kunst Mixer, Türkiyeli ve Hollandalı gençler arasında kültürel değiş tokuş anlamına geliyor. Farklı ülkelerden on sekiz genci bir araya getirin, birbirleriyle tanışma olanağı tanıyın ve onlardan hem kendi hem de birbirlerinin kültürlerindeki “tuhaf” özellikleri dile getirmelerini isteyin. Sonuçta ortaya muhteşem bir multidisipliner gösteri çıkacaktır. Üç profesyonelin refakatinde gençlerin üç gün boyunca yaptıkları çalışma sonucunda ortaya çıkan gösteriyi izleyenler, kendilerinden bir şeyler mutlaka bulacaklar."
Buldular..
Sanat, işte böyle bir şey.. Bir sürü parçadan oluşan ama bütünde o parçalardan büyük olan.. Bir ışık uğruna anlattığın ama bakan her gözle farklı bir ışığa, anlama bürünen..
"Aynaya bak" dedi adam.. Duydu kadın.. Bunca kuklacıklar ordusu içinde asla gelmeyecek bir otobüsü beklerken kaybettiği düşlerinin yerini toplumun ondan beklediği davranış modelleri alırken... Zaten var olan bir yüzün üstüne başka bir yüz yamamaya çalışırken.. Aslında beklediğimiz, kendimizden başkası değilken..
Aynaya bakın; müzikle, dansla, oyunla, sanatla.. Ama ille bakın.. Göreceğiniz yüz sizi hiç şaşırtmayacak. Şaşırmadığınıza çok şaşıracaksınız...

Ağustos 04, 2012

defalarca..

düşeş

Sesimin kuşları uçtu, kırarak coşkumun kafesini..
Renkler küskün, sözler yetersiz, özlemek önemsiz..
Ağlamak için bir ağaç dalı, yürümek için boş sokaklar kullanılmalı..
Ve hayallerin sesi kısıldığında yalnız kendine kokan bir fesleğen sulanmalı..
Dayanmalı; neye, neden, ne kadar olduğunu bilmeden..
Pardon bakar mısınız, sizinle hiç düşmüş müydük düşlerimizden?